Leylaile Mecnun'u "absürd komedi"den daha iyi tarif edebilecek sıfat belki de "orijinal yansıma" olabilir. Hayatı farklı bir açıdan ve komik bir üslupla yansıttı ve bunu gayet kendine has ve farklı bir yaklaşımla başardı. Hikayenin işlenişi de, karakterleri de, tarzı da oldukça farklıydı bu dizinin. FarklıMilletten Olsaydım Nasıl Görünürdüm Efekti Nasıl Yapılır? Büşra Güler. 31 Ocak 2022. 0 . Sosyal Medya. Farklı milletlerden olsaydım nasıl görünürdüm. Soru & Cevap Test Çöz AÖF Soru Tara. Sorunu Tarat. Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın. Ülke sorunlarının tartışılması için mecliste farklı milletlerden temsilcilerin olmasının faydaları neler olabilir? Tartışınız. Cevap: Farklı milletlerden temsilci olması her milletin sorununun daha iyi bir şekilde anlatılması ve çözülmesi sağlanacaktır. II. Sonürüne ulaşılmadan önce ürünün ergonomik yapısının ve formunun deneyimlenebilmesi için maket modelinin ortaya çıkartılması gerekilir. Maket model ve mock up çalışmaları ölçekli bir şekilde oluşturulduktan sonra ilk kez 3 boyutlu şekilde ortaya çıkartılmış olur. Hangi alanda üretim yapıyor olursanız olun, yeni cash. Telegram çoklu görüntülü arama nasıl yapılır? Telegram çoklu görüntülü arama nasıl yapılır? Sorusu birden fazla kişiyle görüşme sağlamamız gerektiğinde hepimizin aklına gelen bir sorudur. Son zamanlarda Telegram kullanımının artması sebebiyle kullanıcılar bu soruyu oldukça fazla sormaktadır. Telegram çoklu görüntülü aramaTelegram görüntülü arama sorunuTelegram grup araması nasıl yapılır? Telegram çoklu görüntülü arama yapmak mümkündür. Oldukça basit bir şekilde birçok kişiyle aynı anda görüntülü olarak sohbet edebilirsiniz. Bunun için; Ayarlar menüsü açılmalıDeneysel özellik seçeneği tercih edilmeliGörüntülü arama kısmı görüntülü hale getirilmeli Bu adımların takip edilmesiyle birlikte görüntülü arama yapmak için hesabınız uygun hale gelmiş olacaktır. Fakat dikkat edilmesi gereken bir husus daha bulunmaktadır. Aynı adımların görüşme yapacağınız kişiler tarafından da atılması gerekmektedir. Aksi halde karşı taraftan kaynaklanan sorun nedeniyle görüşme tamamlanamayacaktır. Telegram görüntülü arama sorunu Telegram görüntülü arama sorunu yaşanabilmektedir. Uygulama içerisinde bu sorun genel olarak bir takım kullanıcı eksikliklerinden dolayı kaynaklanmaktadır. Kullanıcıların yukarıda belirtilen adımları takip ederek görüntülü aramayı aktif hale getirmesi beklenmektedir. Bu durum ile ancak görüşme sağlanabilir. Ayrıca sizin tarafınızdan yapılan ayarlar aynı şekilde diğer kullanıcılar tarafından yapılması gerekmektedir. Telegram grup araması nasıl yapılır? Telegram grup araması nasıl yapılır? Sorusunun cevabına gelecek olursak, basit birkaç adımla görüşme mümkün olacaktır. Bu adımlar; iOS işletim sistemi bulunan telefonlar için Yeni bir mesaj açınSohbetler kısmına giriş yapınYeni gurup seçeneğini tıklayın Android işletim sistemi kullananlar için; Sohbetler kısmına giriş yapınDairesel kalem simgesine dokunmak suretiyle giriş sağlayınYeni Grup seçeneğini tıklayın Böylece Telefram ile görüşme sağlanabilir. Telegram kullanımı ücretsiz olarak sağlanmaktadır. Gerek tekli görüşmeler gerek ise toplu görüşmeler ücretsiz olarak sağlanmaktadır. Ayrıca diğer sohbet uygulamalarından farklı olarak gizli sohbet özelliği de bulunmaktadır. Böylece görüşme yapacağınız kişiye bilgileriniz iletilmeyecektir. Gizli sohbet cihaza özel olarak açılmaktadır. Sohbetin kapatılmasıyla birlikte aradaki görüşmeye ait olan tüm verile kaybolacaktır. Kullanıcılar istediği kişiyle istediği kadar gizli görüşme yapabilir. Gizli görüşme açılması için iletişime geçeceğiniz kişinin profiline giriş yaparak sırada bulunan 3 noktaya giriş sağlanmalıdır. Bu kısımda karşınıza gizli sohbet özelliği çıkacaktır. Telegram Oturum Kapatınca Ne Olur – Oturum Kapatma Nedir? Telegram Hesabı Nasıl Silinir – Telegram Hesap Silme Linki Telegramda Durum Nasıl Paylaşılır? – Durum Sözleri Paylaşma Telegram Yakındaki Kişileri Bul Telegram Yavaş Mod Nasıl Kapatılır Telegram Silme Link Telegram Hesabı Tamamen Nasıl Silinir? Uzun yıllardır Google için içerik üretiyorum. Bu içeriklerin faydalı olması katkıda bulunmak istersen benimle iletişime geçebilirsin. Farklı dinlerin ve milletlerin insanların bir arada barış içinde yaşaması Osmanlı Devleti’ne hangi faydaları sağlamış olabilir?Farklı dinlerin ve milletlerin insanların bir arada barış içinde yaşaması Osmanlı Devleti’ne hangi faydaları sağlamış olabilir? Tarih dersi sayfa 73 sorularının cevaplarını aşağıda dinlerin ve milletlerin insanların bir arada barış içinde yaşaması Osmanlı Devleti’ne hangi faydaları sağlamış olabilir?Farklı dinlerin ve milletlerin insanların bir arada barış içinde yaşaması Osmanlı Devleti’ne hangi faydaları sağlamış olabilir? Sorunun cevabını kısaca maddeler halinde Devleti içinde din, ırk vb. konulardan dolayı ayaklanmalar çıkmamıştırYabancı ülkelerin iç işlerine karışmaları önlenmiştirFarklı milletler Osmanlı Devleti’nin çıkarlarını korumuşturToplumdaki refah seviyesi yükselmiş, huzur ortamı oluşmuşturFarklı dinlere sahip milletler bu hoşgörü sayesinde Müslüman olmuşlardır. FacePlay APK, Instagram ve TikTok'ta videolarını göreceğiniz yüz değiştirme programı. Video yüz değiştirme programı ücretsiz olarak kullanılabiliyor. Erkan Calp - 7 AY ÖNCE GÜNCELLENDİ FacePlay APK, kullanması ücretsiz video yüz değiştirme programı. FacePlay - Face Swap Videos, Android Google Play'de 10 milyonun üzerinde indirilen mobil uygulama, Instagram, TikTok gibi sosyal ağ platformlarında da viral oldu. YouTube üzerinde “Farklı milletlerden olsaydım nasıl görünürdüm?” başlığıyla paylaştığı, büyük ilgi gören videoda yüz değiştirme programı etkileyici sonuçlar veriyor. FacePlay APK İndir FacePlay, sosyal medyada bir anda hızla yayılan, viral olan yüz değiştirme uygulamalarından biri. En son, yüzünüzü bir ünlününkiyle değiştirmenize izin veren Reface uygulamasını görmüştük. Şimdi yen bir uygulama trend oldu ve videoları Instagram Reels’in her yerinde görüyoruz. FacePlay adındaki uygulama, yalnızca Google Play’de milyonlarca kez indirildi, App Store’da da üst sıralarda yerini aldı. FacePlay nasıl bir uygulama? Yaptığı şey farklı milletler, kıyafetler ve film benzeri sahneler gibi çeşitli temalı videolara yüzünüzü yerleştirmek. FacePlay’deki videolar kısa, bu da videoların Instagram Reels’deki kısa video konseptine kolayca uymasını sağlıyor. Uygulama ücretsiz olarak kullanılabiliyor. FacePlay videolarından herhangi birine rastladıysanız kişinin yüzünü ne kadar doğru yakaladığını fark etmişsinizdir. Yaptığı şey, videoya yüzünüzü yerleştirmek için özçekiminiz selfie fotoğrafınız veya telefonunuzun galerisindeki fotoğraftan yüz özelliklerinizi analiz etmek. Bu noktada uygulamanın güvenilirliğini sorabilirsiniz. FacePlay, herhangi bir yüz verisi kaydetmediğini ve analiz işleminden sonra verilerin silindiğini söylüyor. Fotoğrafınızı analiz etmeyi bitirdikten sonra size en çok benzeyeni göstermek için videodakiyle değiştiriyor. Videoyu telefonunuza kaydedebiliyor veya doğrudan Instagram, TikTok gibi yerlerde paylaşabiliyorsunuz. FacePlay Nasıl Kullanılır? Öncelikle FacePlay Android uygulamasını telefonunuza APK olarak veya Google Play'den ücretsiz indirin ve yükleyin. Get Started butonuna dokunarak devam edin. Yüzünüzü çekecek arayüze geçiş yapacaksınız Fotoğraf albümünden bir yüz de seçebilirsiniz. Uygulama yüzünüzü algıladıktan sonra Confirm’a basın. Premium abonelik ekranı gelirse X’e basın ve ana arayüze erişin. Yüzünüzün fotoğrafı uygulamaya kaydedilecektir. FacePlay’i kullanmak için hesap oluşturun. Video kategorilerinden birine dokunun. Ücretsiz bir video seçin ve kullanmak için dokunun. Daha önce çekilen yüzünüzü göreceksiniz. Farklı bir yüz kullanmak için + simgesine dokunun. Video yüz değiştirme için Start Making butonuna dokunun. Uygulamanın yüzünüzü analiz etmesi ve video ile eşleştirmesi için biraz bekleyin. Bu, telefonunuzun donanımına bağlı birkaç dakika sürebilir. Save butonu ile videoyu kaydedin veya TikTok gibi sosyal ağlarda paylaşmak üzere dışa aktarın. Face Play uygulaması, özellikle TikTok ağında son zamanlarda popüler olan eski videolara yüzleri yerleştiren bir uygulama. Yüzünüzü yerleştirmek için moda, spor gibi pek çok konuda birçok farklı video arasından seçim yapabiliyorsunuz. Face Play’in diğer yüz değiştirme programlarından farkı fotoğrafları çok sahte değil, oldukça gerçek simgelerle nispeten kaliteli videolarda birleştirme yeteneği. Haberler > Farklı Milletlere Atfedilen 8 Garip Davranış Biçimi - 1744 - 1745 Kimsenin şahit olmadığı, kimsenin görmediği ama herkesin inandığı, kabullendiği 9 acayip işler. 1. Almanlar evlerinde rahatça gaz çıkarır Bunu çocukluğumuzdan beri sürekli duyarız. Her insanın sülalesinde mutlaka Almanya'ya gitmiş bir gurbetçi olduğu için bu söylenti almış yürümüştür. Peki arkadaşım hiç evinde gerine gerine osuran Alman görmüş birine denk geldiniz mi? Öyle kulaktan dolma değil, bizzat Almanın evine gitmiş, osururken buna şahitlik etmiş bir tanıdığınız, arkadaşınız, dostunuz, akrabanız var mı? Ben hiç denk gelmedim açıkçası. Ülke olarak Almanların evlerinde falan hiç çekinmeden osurduklarını biliyoruz da, bu olaya şahit olmuş biriyle hiç yüz yüze konuşmuşluğumuz yok. Anlatılan tüm osurma hikayeleri hep üçüncü ağızdan. Yok efendim Almanlar pek osuruyormuş, tok patlatıyormuş, böyle rahatlarmış, zart diye koyveriyorlarmış, mış mış mış... Hiç 'öyle bir osurdu ki elim ayağım birbirine girdi' diye anlatan yok!! Misal benim sülalemde yüzlerce Almancı var bir teki bile bu duruma şahit olmamış ama dinlesen sanırsın ki 'Almanlar neredeyse evin salonuna sıçacak'.E kardeşim sen görmedin, ben görmedim, kim gördü bu Alman'ı evinin salonunda gerine gerine osururken? Hayır Alman filmlerine falan bakıyorum orada da osuran, sıçan yok, nereden çıktı peki bu olay hiç bilemiyorum?Sakın ola benim amcam görmüş, benim kuzen şahit olmuş diye yorumda bulunmayın. Bana, bizzat alman osuruğu gören, işiten, koklayan birileri lazım. İyice sıkıldım artık 3. şahıs ağzından 'Alman osuruğu pek olur' hikayeleri dinlemekten. 2. Yemekten sonra geğirmek Japonya'da yemeği beğendiğinizin işaretidir Japonlar benim tanıdığım en efendi milletlerden. Saygılı, onurlu, gururlu, çalışkan bir millet. Sadece filmlerinden, dizilerinden, animelerinden, yaptıkları işlerden değil, bizzat ülkemizde bolca bulunan Japonlardan da yola çıkarak bunu söylemek mümkün. Hal böyle olunca 'Japonlarda yemekten sonra geğirmek, yemeği beğendiğinizi gösterir' türünden bir adete inanmak istemiyorum. Defalarca Japon lokantasına gittim, sayısız Japon filmi izledim. Absürt komedi olanların haricinde böyle bir adete şahit olmadım. Adamlar bildiğin geğirince bizdeki estağfurullah benzeri bir söz söylüyor, af diliyor falan. Zaten yemeği yapana 'eline sağlık', 'Allah eline ayağına zeval vermesin', vb. şeyler söylemek varken geğirmek gibi bir uygulamaya bir millet neden girsin ki? Tamam, anlıyorum Japonlar biraz şakacı bir millet, Japon kamera şakalarını izliyor, görüyoruz ama yemekten sonra geğirmek gibi mide kaldıran bir şeye girişeceklerini hiç sanmıyorum. Siz siz olun yine de Japonya'ya gittiğinizde yemeğin üstüne güldür güldür geğirmeden önce etrafınızdakilerin bunu yapmasını bekleyin. Baktınız evin babası geğirerek 'eline sağlık' diyor, siz de oradan yürürsünüz. Yoksa durduk yere evden binlerce kilometre uzakta 'Hayvana bak!' damgası yemenin alemi yok! 3. Akşam 9'dan sonra İngiliz evinden aranmaz İngilizce öğrenen, öğrenmeye çalışan, İngilizce eğitim seti okuyan herkes bilir ki saat 21''den sonra İngiliz aranmaz. Büyük kabalıktır ! Yahu daha geçenlerde bir İngiliz arkadaşımı gece 12'de aradım, 'kusura bakma sizin oralarda büyük kabalık ama...' diyerek söze girdim, eleman bana 'yok be olm, uyduruk kaydırık işler, ne vardı?' dedi. Yani sizin anlayacağınız İngilizlerin böyle bir olaydan haberi yok. Nasıl ki biz tüm İngilizleri saat 5'te mola verip çaya koşuyor zannediyorsak ki öyle değil, saat 21'den sonra aramanın kabalık olacağını da sadece biz düşünüyoruz. İngilizlerin zerre umurunda değil. Bu sırf, kültür emperyalizmi derdindeki asil İngiliz lordlarının gece 21'den sonra rahatsız edilmemek için uydurdukları ve tüm İngilizce eğitim kitaplarına soktukları bir hurafeden başka bir şey değil. Yahu yıl olmuş 2014, cep telefonu diye bir şey var, İngilizler tavuk mu ki 21'de uykuya yatsınlar ya da telefon çalınca 'ay hayrolsun inşallah bu saatte kim ki' diye panik olsunlar. Beni gece 3'te arayan arkadaşlarım var, küfredip kapatıyorum. Sen de hiç olmadı ' you!' der telefonu kapatırsın, bunu bir eğitim seferberliğine dönüştürmenin, İngilizleri 21'den sonra aramayın diye kampanyalar düzenlemenin alemi yok ki? gün gelir biri beni arasa da konuşsam diye telefonun başında bekler durursun ama o gün de bu adam aramaz seni bunu unutma İngiliz lordu, dükü, arşidükü olmaz olsun böyle unvan! 4. Çin'de pilava kaşık saplamak ölüm tehdidi anlamına gelir Son zamanlarda Çin ile ticaret hacmimiz bir hayli arttı. Oraya giden Türk girişimci sayısı bir hayli fazla. Mutlaka sizin de bir tanıdığınız, arkadaşınız, eşiniz, dostunuz illaki Çin'e gitmiştir. Sorar mısınız onlara aklına hiç pilava kaşık saplamak gelen olmuş mu? Ya da Çin'de herhangi bir ortamda pilava kaşık saplandığına denk gelmişler mi? Bu nasıl bir hayat pratiğidir, bu nasıl bir uygulamadır arkadaşım? Ben neden bir insanı tehdit etmek için pilava kaşık saplayayım. Varsa bir sorunun konuşursun, olmadı kavga edersin, bir sürü şey yaparsın, pilava neden kaşık saplayalım? Bunu hiç soran olmamış. Bir Çincede 1'kriz' ile 'fırsat' aynı kelime ile ifade edilir ki yalan, iki Pilava kaşık saplamak tehdit anlamındadır ki buna da hiç inanmıyorum. Hangi hastalıklı kafaların ürünü bunlar bilmiyorum. Sizin de sadece oradan buradan okuduğunuza eminim, şahit olan bir kişi tanımıyorsunuzdur. Büyük ihtimalle arkadaşın birinin yolu Çin'e düşer. Gittiği lokantada iki grup kavga ediyordur, içlerinden biri sinirle kaşığı pilava saplar ki aslında önünde pilav olduğu niçin bunu yapar, suşi olsa ona saplayacaktı, bizim eleman da 'vay efendim Çin'de pilava kaşık saplamak tehdit anlamına geliyor' diye yorumlayıp bizi bu düşünceye mahkum etti. Siz yine de Çin'e giderseniz denemeyin ama pilava kaşık saplamanın bir anlamı olduğuna inanmıyorum. Mesela bizde de pilava kaşık saplamak 'bana beni evlendir' anlamına gelir. Nerede tehdit, nerede yuva kurma arzusu? Kültür böyle bir şey işte. 5. Eskimolar misafirlerine eşlerini ikram ederler Ben Eskimo erkeği olsam, yemem içmem para biriktirir, Türkiye'ye gelir alayımıza dalarım. Bir milletin anası, bacısı, karısı hakkında böyle pis bir söylenti çıkarılır mı arkadaşım? Sen neyin hayalinde neyin peşindesin? Eskimo kültürü çok bilinmiyor diye, millete neden Eskimo'yu anasını, bacısını ona buna peşkeş çeken biri olarak lanse ediyorsun? Karısını ikram etmek nedir arkadaşım bu nasıl bir terbiyesizliğin ürünü?Eminim ki bunun da mantıklı bir izahı vardır. Bizden kim gitti oralara da böyle bir olaya şahit oldu bilmiyorum ama adamların iyi niyetini kendi pis iç dünyası ile harmanlayıp ortaya böyle bir safsata atmış, millet de yıllardır Eskimolar böyle Eskimolar şöyle diye geziniyor ortalıkta. Etraf 'aslında para biriktirip Eskimo diyarına gideceksin...' diyen adamlarla doldu. Güzel bir halkı böyle pis söylentilerinize konu ettiğiniz için utanç duyuyorum. Sizin için böyle deseler hoşunuza gider mi, biraz empati yapın ya! 6. Japonlar için seks asla bir tabu değildir Tabi ya, zaten Japonlar yolda falan sevişen bir millet. Hiç tabu yok onlar için. Tamam, adamlar sekse düşkün, bunu gizlemiyorlar ama arkadaşım tabu değil diye de yolda, sokakta sevişmiyorlar ki? Adamlar geleneklerine, göreneklerine bağlı, tarihlerine saygılı, çalışkan, tempolu, deprem ile iç içe yaşayan insanlar, bırak da azıcık rahatlamanın yolunu bulsunlar. Seks senin için tabu diye günün 20 saati çalışan, 25 metre kare evde oturan, ayda 3 kere 6'dan şiddetli deprem gören Japon kardeşim sevişmesin mi?Neymiş, kullanılmış don otomatı varmış. Türkiye'de olsa çoluğunun çocuğunun rızkından kesip kullanılmış don otomatının başında sabahlayacak adamlar, kalkmış bana Japon kardeşimi eleştiriyor. Yahu adam parasını veriyor, donunu alıyor, evine gidip ne yapacaksa yapıyor, senin gibi yoldan geçen kızları kesmiyor misal, milletin orasına burasına kilitlenip kalmıyor, efendi gibi yaşıyor cinselliğini evinde, barkında. Şimdi hal böyleyken Japonları seks timsali gibi göstermenin manası yok ki? Adamların çalışma azmini, teknolojisini, vs. kıskanıp böyle bok atmak biraz ayıp oluyor. Senin donunu mu alıyor arkadaşım? Alan memnun, satan memnun sana ne? 7. Rus erkekleri hiç kıskanç değildir, bunun için Rus kızları Türk erkeklerini çok beğenir Tabi ya hay ağzın bal yesin, Rus kızları 'Türk erkeği' diye inliyormuş Moskova sokaklarında. Bu nasıl bir ego, bu nasıl bir tatmin anlayabilmek mümkün değil. Tabi ya Rus kızları serbestlikten, kendisine karışılmamasından o kadar sıkılmış ki, Türkiye'ye gidip de Selami'nin kapatması olayım diye can atıyor. Camdan bile baktırmasın bana, mini etek giyersem bacaklarımı kırsın diye yol bakıyor. Tabi ya, Rus kızı Türk erkeği için ölür be ölür!!Daha fazla konuşmak istemiyorum bu konuda. Yalanlarınızı kendinize saklayın. Yok öyle bir şey. 8. Avrupa'da kızlar teklif ediyor Yıllardır bitmeyen efsanelerin başında bu gelir. 'Amerika'da kızlar teklif ediyor' versiyonu da vardır. İki Amerikan filmi izleyen, üç dizi takip eden hemen anlıyor bunu. Hatta bir Amerikan kızıyla 3 kere randevulaşırsan bonus olarak 3'üncü de sevişmeye hak kazanıyorsun. Git orada bunu dene de dişlerini eline versinler. Yemin ediyorum, Avrupa'ya, Amerika'ya gidenlerin, kendilerini tatmin için buradaki hısım, akrabasını kandırmalarından bana gına geldi. Hayır dünyanın bu kadar küçüldüğü günümüzde hala bu tür kulaktan dolma bilgilerin alıcısı var ya ona şaşırıyorum. Arkadaşım mesele Avrupa'daki kız değil, mesele Avrupa'daki erkek. Orada Kadın-erkek ayrımı sende olduğu kadar keskin değil, eşitlik, ortaklık, aynı seviyede olma durumu var. Hal böyle olunca teklif eden kim diye bakmıyor adamlar. Günün birinde o seviyeye geleyim diyorsan, önce kendinden başlayacaksın. İnsan, beşer olarak varlık denizine bırakılmış, fırlatılıp atılmış ya da gönderilmiş herhangi bir şeydir, herhangi bir canlıdır. Bu denizde batmamak, kaybolmamak, yok olmamak için insanın bir binek’e ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç, içinde bulunulan devasa sudan hareketle karşılanacak bir özellik göstermez; tersine bizâtihi insanın nutkiyetinden [akıl ve dil sahibi olmasından] kaynaklanan bir çözümle giderilir. Bu ihtiyacın giderilmesi hayatın idâmesi için elzemdir; tersi durumda insan var olamaz. Tarihî tecrübe gösteriyor ki, insanı varlık denizinde yok olmaktan kurtaran bu binek, nutkiyetin tecessüm etmiş hâli yani insanın bütüne ilişkin sahip olduğu dünya görüşüdür. Dünya görüşü ya da başka bir deyişle anlam dünyası, kavramlardan örülü, bütüne ilişkin, hayatın anlamına ait şemalardır. Bu nedenle kavram-örgüsü, hayatını sürdürmesi için insanın sahip olması gereken olmaz ise olmaz temel bir koşuldur. Bu kavram-örgüsü kimi insan için bir kütük, kimi için bir kano, kimi için bir kayık, kimi için küçük bir gemi, kimi için ise son derece gelişmiş büyük bir gemi olabilir; ancak varlık denizinde batmamak için hiçbir insan, yapısının karmaşıklığı ne olursa olsun böyle bir binekten muaf olamaz. İnsanın olduğu her yerde bir kavram-örgüsü var olmuştur, vardır ve var olmaya devam edecektir. Kavram-örgüleri son derece organiktir; her bir kavram diğeriyle, önceden belirlensin veya belirlenmesin, öngörülsün veya öngörülmesin bir ilişkiye sahiptir; kısaca bir kavram-örgüsünde her kavram her kavramla ilişkilidir. Bu nedenle bir kavram-örgüsünde herhangi bir kavramın bilinçsizce değiştirilmesi, atılması, terkedilmesi bütün bir örgüyü ciddi şekilde etkileyecek dönüşümleri tetikler. İnsanın toplum içerisinde birey biçiminde tanımlanan durumunu -şimdilik- tartışmaksızın şu söylenebilir ki, hem tek tek kavramlar hem de bir bütün olarak kavram-örgüsü, nutkiyetin, aklın ve idrâkin cetveli, pergeli, gönyesi, teleskopu, mikroskopu, vb. gibidir. Nasıl ki bu âlet ve edevâtın sorunlu olması durumunda tasvir ve temsil ettikleri şey de sorunludur; benzer biçimde kavram-örgüsünün yapısında sorun olan kişi de şeyi bu sorunlu yapıya uygun olarak görecek, idrâk edecek ve inşa edecektir; başka bir deyişle, insanın kavram-örgüsü nasıl ise dünyası da öyledir. Öyle ki bir kavram, evet yalnızca bir kavram, dünyayı kurtarabilir ya da batırabilir. Tek bir kavramın bütünü yırtan bir etkiye sahip olduğu söylenebilir; bütünü beyaz bir kâğıt gibi düşünürsek, öyle bir kavram ileri sürülebilir ki, ya bu beyaz kâğıdı daha beyaz ya da daha siyah kılar. Günlük hayatımızda tanıdığımız bir kişi için bir ortamda hırsız’ dendiğini düşünelim; yalnızca bu kavram o kişinin tasavvurumuzdaki yerini altüst eder; bir de tersine kendisine veli’ dendiğini tasavvur edelim; benzer biçimde katımızdaki yeri bambaşka olacaktır. Kavramın ve kavram örgülerinin sadece idrâki değil hisleri de nasıl etkilediği açıktır Bir kavram bazen bir hayatı kurtarır bazen söndürür. Dünyada yalnızca günlük hayat değil siyasî, iktisadî, ilmî, hatta askerî hayatın kavramlar üzerinden yürüdüğünü, insanların birbirlerini karalamak’ ya da aklamak’ için kavramları fırça olarak kullandıklarını görürüz. Coğrafî anlamda ülkeler maddî bakımdan silahlarla tarumar edilirken, kültürler ve medeniyetler manevî bakımdan kavramlarla çökertilmektedirler. Bu nedenledir ki, silahlarla ele geçirilen ülkelerde işgalciler yeni bir kavram-örgüsü getirmedikçe erimişlerdir İslâm fethettiği topraklara yeni bir kavram-örgüsünü örttü; Moğollar ise geldiler, birkaç nesil içerisinde işgal ettikleri coğrafyanın kavram-örgüsü içerisinde eriyip gittiler. Özellikle günümüzde savaşların, yazılı ve sözlü medya üzerinden kavramlarla yürütüldüğü açıktır Hedef karşıdakinin kavram-örgüsünü karalamak, yaralamak, en nihayet ilmik ilmik çözmektir. Kavram-örgüsü çözülen toplum ise hayatını idâme ettirmek için ya yeni bir kavram-örgüsü inşa etmek -ki bu çok zordur ve zaman ister- ya da eski örgüyü çözen toplumun kavram-örgüsüne katılmak zorundadır İnsan olarak kalmanın başka bir yolu yoktur çünkü. Sömürge çağının kalıcılığı maddî coğrafyanın işgali değildir bu nedenle… Çünkü işgal edilen fizik coğrafya, o coğrafyayı yurt edinen insanların belirli bir zaman sonra karşı saldırısıyla defedilebilir. Ama nutkiyetin, dünya görüşünün, başka bir deyişle, o toplumu var kılan, farklı kılan, o toplum kılan kavram-örgüsünün işgali kalıcıdır; zira o toplumu o toplum olmaktan çıkarır. Tarihe baktığımızda Anadolu coğrafyasından onlarca toplum gelip geçti; elbette bu toplumları oluşturan bireylerin tümü ortadan kalkmadı; tersine süreç içerisinde sonra gelenin anlam dünyasına katıldılar. Bu nedenledir ki var olmak maddî coğrafyayı korumak değildir yalnızca; bu maddî coğrafyaya derinlik katan, onu üzerinde yaşayan insanların vatanı kılan dünya görüşünü, anlam dünyasını, kavram-örgüsünü koruyup kollamaktır var olmak; yani millet olmak, millet kalmak… İster birey ister toplum düzeyinde olsun bir millete âidiyet o milletin yaşadığı maddî coğrafyada bulunmak değildir; tersine bir millete âit olmak demek o milletin kavram-örgüsüne mensup olmak demektir. Anlam-daş olamayan bireyler, vatandaş, yurttaş, hatta dildaş olsalar bile bir-millet olamazlar; olsa olsa çıkar-daş olabilirler. Bu nedendir ki, Çin siyaset felsefesine göre devlet, ordu çökünce, toplum -kendini bir arada tutan- kavram-örgüsü çözülünce yıkılır. Devlet de zaten, bu zihniyette, aynı kavram-örgüsü içerisinde hayat süren insanların birliktelik’idir; ordu da yalnızca bu birliktelik’in vuku bulduğu maddî coğrafyayı değil, bizâtihi bu birliktelik’i mümkün kılan kavram-örgüsünü korumakla yükümlüdür. Bu kavram-örgüsünü işleyen, ona bilinç katan ve zenginleştirerek sürdüren ise o toplumun bilginleridir; en azından öyle olmalıdır. Bütüne ilişkin sahîh bir tasavvur, anlam veren kavram-örgüsü, o bütün içerisindeki parçaların da bütünle ilişkili olarak anlamlı olmasını sağlar. Bu nedenle siyasî, iktisadî, toplumsal, ilmî, vb. sahalardaki sahîh tasavvurlar ancak ve ancak sahîh bir kavram-örgüsü ile mümkündür. Örnek olarak bir toplum –ve bu toplum içerisinde yaşayan bir birey–, kendi geçmişine ilişkin sahîh bir tasavvura sahip değilse bu demektir ki, genel anlamda kavram-örgüsünde bir sorun vardır. Böyle bir toplumun geleceğine ilişkin sahîh bir tasavvura sahip olması da mümkün değildir. Denebilir ki insanın yalnızca malûmatları, bilgileri, inançları değil beklentileri, ümitleri, korkuları, hatta temennileri, içinde yaşadığı kavram-örgüsünün muhtevasına sıkı sıkıya bağlıdır. * Anlayış, Ekim-2004, Sayı 17, s. 84-85; Kendini Aramak, Papersense Yayınları, İstanbul, 2014, s. 168-171.

farklı milletlerden olsaydım nasıl görünürdüm