Gebelikteamniyon sıvı fazlalığı ile ilgili birçok kadında semptomlar yoktur. Çok fazla amniyotik sıvınız varsa, karın ağrısı hissedebilir ve nefes almakta zorluk çekebilirsiniz. Çünkü rahim organlara ve akciğerlere baskı yapar. Doktorunuz, amniyotik sıvı
Normalolarak yüz gram havuç yenildiğinde bir insanın iki günlük ihtiyacı olan A vitaminine dönüşebilecek karoten alınmış olur. Her gün bir bardak havuç suyu içilmesi ile vücudun ihtiyacı olandan beş ile on kat karoten alınır ki karaciğerde depolanacak yer bulunmaz ve zehirlenme etkisi görülür. Sonucunda ise sindirim
Bunedenle amniyon suyu rahimden dışarı akar.Su kesesi üst bölgeden ve sıyrık şeklinde yırtılmışsa amniyon suyu sızıntı şeklinde akabilir. Bu nedenle gebeler idrar kaçırdıklarını ya da akıntı nedeniyle ıslaklık olduğunu düşünebilirler. Amniyon sıvı akıntı gibi koyu, kıvamlı değil, su gibi akışkandır.
Enfeksiyonhastalıklarına karşı bağışıklığınızı güçlendirmek için sıvı tüketimini ihmal etmeyin. Vücut direncini artırmak için beslenme ve sıvı tüketimine özen gösterilmelidir. Günde yaklaşık olarak 2,5–3 litre su içilmelidir. Bol sebze ve meyve, A, C ve E vitaminlerinden zengin soğan, sarımsak, havuç, limon
Aeroponiktarım (aeroponics) sistem, toprak veya kokopit gibi katı ortamları kullanmadan bitki köklerine sis veya buhar şeklinde besin çözeltisi iletilen, havada asılı şekilde durun bitki yetiştirme yöntemidir.. Aeroponik tarım yöntemini, uzayda bitki yetiştirmek için araştırmalar yapan NASA, 1990’larda geliştirdi ve “topraksız ve çok az su içeren sisleme
cash. Anne karnındaki fetüs, bir zar tabakası tarafından kaplanan kese içinde bulunur. Bu keseye amniyon kesesi, çevreleyen zara amniyon zarı, içindeki sıvıya ise amniyon sıvısı adı verilir. Amniyon gebelikte oldukça önemli işlevleri olan dinamik bir sıvıdır adeta hidrolik bir basınç dengeleyicidir. Amniyon kesesi, gelişen fetüsü dış tesirlere karşı korur ve içerdiği sıvı fetüsün güvenli bir şekilde anne rahminde rahat hareket etmesine olanak sağladığından kas-iskelet sisteminin düzenli gelişmesine yardımcı olur. Sıvıya herhangi bir yönden gelen basınç, küresel olarak her tarafa yayılır, böylece fetüs olumsuz etkilerden korunmuş ses, darbe ve enfeksiyondan koruyor Amniyon sıvısının fetüse rahat hareket ortamı sağlamasının yanı sıra, enfeksiyon hastalıklarına karşı da koruduğu kabul edilmektedir. Amniyon sıvısının etrafını çeviren zarlar; fetüsü, vajina ve rahim ağzındaki mikroorganizmalardan ve diğer potansiyel zararlı maddelerden koruyucu bir engel oluşturur. Ayrıca su içindeki bebek dış travmalardan ve ısı değişikliklerinden de korunur. Amniyon sıvısı hidrolik bir basınç dengeleyici olarak bebeğin simetrik olarak büyümesi ve gelişmesini destekler. Bebeğin beyin gelişimine katkıda bulunur. Bebeği ses, darbe, ışık, basınç gibi dışarıdan gelen etkenlere karşı korur. Bebeğinin vücut ısısını düzenler. Amniyon sıvısının fetüse sağladığı bir diğer hayati imkan ise, sabit ısının 8 defa 3 saatte bir devamlı değişen amniyon sıvısı belirli bir sıcaklıkta olup, fetüsün gelişimi açısından ihtiyacı olan ısıyı her tarafa eşit olarak dağıtır. Sıvının içerisindeki maddeler bebeğin duyu organlarının gelişimine yardımcı olur. Kas ve sinir sistemi başta olmak üzere akciğerler, böbrekler gibi pek çok organ sisteminin gelişiminde rol oynar. Amniyon sıvısının varlığı anne sağlığı için de önem taşımaktadır. Bu sıvı rahmin boşluklarını doldurur. Bu sayede zamanla büyüyen ve ağırlık kazanan fetüs, annenin rahmine ağırlık yapmaz. Aksi halde fetüs büyüdükçe rahme baskı yapacak, böyle bir durumda da rahim duvarlarının ters baskısı sebebiyle, fetüs normal gelişimini sıvısının kaynağı nedir? Amniyon sıvısı; yüzde 99 su, inorganik tuzlar, organik maddeler ve fetüsten dökülen epitel hücrelerden oluşur. Organik bileşiklerin yarısı protein diğer yarısı ise karbonhidrat, enzim, yağ, hormon ve pigmentlerden ibarettir. Ayrıca fetüsün cilt, solunum sistemi, sindirim sistemi ve boşaltım sisteminden dökülen hücrelerin olduğu bir sıvıdır olduğunda hangi problemler ortaya çıkar?Amniyon sıvısının miktarı bebeğin iyilik halini, gösteren bir göstergedir. Bebeğin suyunun miktarı bebeğin yeterince kanlandığının, dolaylı oksijenlendiğinin işareti olarak kabul edilir. Gebelik döneminde bebeğin suyunun azalmasına gebelik sonunda 500 ml’den az olmasına 'Oligohidramnios' denir. Hamilelerin yaklaşık yüzde 4’ünde görülen bir durum genelde hiçbir belirti vermez ve ultrason incelemelerinde tespit edilir. Normalde doğum başlarken zarlar yırtılır, gebenin suyu gelir ama 'Erken Membran Rüptürü' denen zarların doğum eylemi başlamadan günlerce önce yırtılması ve sızıntı şeklinde suyun gelmesi durumunda anne suyunun azaldığını fark edebilir. Bebeğin hareketlerinin sürmesi, simetrik olarak gelişiminin devam edebilmesi ve kordonun uygun şeklinde kalabilmesi için kesenin içerisinde yeterli miktarda amniyotik sıvının bulunması azlığının nedenleri neler? Pek çok neden “oligohidramnios”a yol açabilir. Çoğunlukla plasental yetersizliğe bağlı kan dolaşımının yetersiz olduğu, sıkıntıda olduğu durumlarda dolaşan kan kalp ve beyin gibi daha hayati organlara giderken böbrek akımı azalır, böylece bebeğin idrar miktarı da azalır bu durum az su içen bir kişinin az miktarda idrar çıkarmasına benzetilebilir. Amniyon sıvısının oluşmasında en büyük katkıyı sağlayan bebek idrarının steril azalması, ultrasonda amniyon miktarının düşük ölçülmesine neden 'amniyotik memran'ın erken yırtılarak sıvı sızdırması nedeniyle de oluşabilir. Fötal böbreklerin gelişememesi ve üriner kanal tıkanıklığı da oligohidramnios yapan nedenlerdendir. İkizlerden birinin diğerinin aleyhine aşırı büyümesi olan ikizden ikize transfüzyon sendromunda az kan giden ikizin amniyon mayisi de az olur. Amniyon sıvısının azalması durumunda azalma miktarı ultrason ile yakından takip için ne yapmak gerekir? Sıvının çok azaldığı durumlarda deneysel bir uygulama olarak amniyon kesesi içine özel bir sıvı enjekte edilebilir bu işleme “amniyoinfüzyon” denir. Ancak bu yöntem yüksek enfeksiyon ve düşük riski taşıdığı için yaygın değildir. Diğer bir yol ise annenin vücudundaki sıvının artırılması yoludur. Annenin bol sıvı tüketmesi amniyotik sıvı miktarını geçici de olsa artırabilir. Sıvı çok azalmış ve bebek tehlikeye girmiş ve gebelik dönemi uygun ise doğum gerçekleşebilir. Eğer oligohidramniyoz; ikinci trimester döneminde doğuma daha aylarca zaman varken görülmüşse, ileride kalıcı sakatlıklar yapan bir durumun sebebi olmuş ise, amniyoinfüzyon ve sıvı artırım yolları netice vermemiş ise gebeliğin sonlandırılmak zorunda kalınır. Fazla olması hangi sonuçlara yol açar?Amniyon sıvısının normalden fazla olmasına ise 'Polihidramnios' adı verilir. Amniyon sıvısı hacminin 2000 ml. üzerinde olması halidir. Gebeliklerin yüzde 3 ünde görülür. Hastaların yüzde 60’ında da sebep bulunamaz. Polihidramnios saptanan bir gebelikte ilk adım, ultrasonla dikkatli bir anomali taramasıdır. İkinci adım ise anneye ait nedenlerin araştırılmasıdır. Özellikle kan şekeri takibi yapılmalıdır zira diyabetik anne bebeklerinde daha sıktır. Sebebi bilinmeyen durumlarda takip süreci gebelik boyunca devam etmelidir. Doğum sonrası kalıcı sakatlık yapacak bir durum varsa ve erken gebelik dönemindeyse gebelik sonlandırılır. Yaşamın devam edebileceği bir sebep var ve doğuma az bir zaman kaldıysa peş peşe yapılan amniosentezlerle sıvı azaltılma yoluna zarının yırtılması çok tehlikeli!Antibakteriyel faktörler bulunan ve mekanik olarak da içindeki fetüsü saran amniyon zarları, doğum başlamadan yırtılırsa buna 'Erken Membran Rüptürü' denir. Gebeliklerin yaklaşık yüzde 10’unda görülen bu durumun nedeni, bazı hallerde saptanamaz. Ancak bu olguya çoğunlukla enfeksiyonların neden olduğu düşünülmektedir. Bu enfeksiyonlar; su kesesinin erken açılması ve doğum eylemi sırasında mikroorganizmaların annenin genital bölgesinden rahmine bulaşmasıyla ortaya çıkar. Enfeksiyon geçirmeyle amniyon sıvısında ve zarlarında enfeksiyon olursa, anneye antibiyotik başlanır doğum olabildiğince erkene alınmaya çalışılır. Anne karnındaki bu enfeksiyon fark edilmezse ve tedavi edilmezse bebeğin akciğerlerinde zatürreye ve beyninde menenjite yol açar. Anne için de bebek için de ölümcül olabilir. Doğum sonrası bebeğin uzun süre yoğun bakımda kalmasına neden hijyene çok dikkat etmesi gerekiyorAnne karnındaki bebeğin kakası olan; mekonyum, daha 16. Haftada bebeğin bağırsaklarda mevcuttur. Bağırsak salgıları, bağırsak duvarından normalde dökülen hücreler, fetüs cildinden dökülen ince tüyler, amniyon sıvısındaki hücreler mekonyumu oluşturur. Bebeğin bağırsak hareketleri ile 32. Haftadan sonra mekonyum, amniyon sıvısına azar azar karışır. Bu özellikle günü geçmiş gebelerde, fetüsün anne karnında sıkıntıda olduğu durumlarda kontrolden çıkar ve bağırsaklardaki tüm kaka amniyon boşluğuna çıkar. Böylece ortamda fetüsün aspire edebileceği daha koyu bir mekonyum koyulaştıkça akciğer yapısına taşındığından solunum yollarının tıkanma olasılığı artar. Doğumda bebeğin nefes alması ile mekonyum akciğerlere gidebilir ve bebeğin kötü doğduğu ve uzun süre yoğun bakımda solunum makinesine bağlı olarak ağır tedaviler almasını gerektirecek “mekonyum aspirasyonu” olarak adlandırılan tehlikeli bir durum oluşur. Gebeler hamile olduklarını öğrendiklerinden itibaren hijyen kurallarına her zamankinden daha çok riayet etmelidirler ve doğum hekimine kontrollerini zamanında yaptırmalıdırlar.
Amniyon sıvısı nedir? Karınızıdaki bebeğiniz tüm hamilelik süresince etrafı zar ile çevrili bir kese içinde gelişimini sürdürür. Bu kesenin adı amniyon kesesidir. Amniyon kesesinin içi amniyon sıvısı adı verilen bir sıvı ile doludur. Bu sıvı hamilelik ve bebeğin gelişimi açısından son derece önemlidir. Bebeği dış etkenlere karşı korumasının yanı sıra kas ve sinir sistemi başta olmak üzere pek çok organ sisteminin gelişiminde rol oynar. Sıvının miktarı değişken olmakla birlikte hamileliğinizin sonlarında genelde yarım litre kadar sıvı bebeği çevrelemektedir. Bu sıvı statik yani sabit bir sıvı olmayıp sürekli emilir ve yeniden yapılır. Amniyon sıvısının kaynağı temel olarak bebeğinizin akciğerleri ve böbrekleridir. Bebek bu sıvıyı yutar ve plasenta yardımıyla içeriği sizin dolaşımınıza geçer. Öte yandan bebeğinizin çıkardığı idrar amniyon sıvısının önemli bir %7’sinde amniyon sıvısının miktarında normalden sapmalar gözlenir. Çok az ya da çok fazla sıvı olması bazı problemlerin belirtisi ya da sonucu nedir? Amniyon sıvısının olması gerekenden daha az bulunmasına oligohidramniyos adı yaklaşık %4’ünde görülen bir problemdir. Maidda amniyon sıvısının 200 mililitreden az olması oligohidramniyos olarak oligohidramniyosa neden olur? Pek çok neden oligohidramniyosa yol açabilir. Genelde amniyon sıvı üretimini bozan ya da engelleyen durumlar altta yatan erken açılmasıRahim içi gelişme geriliğiMiad aşımıBöbrek ve idrar yolu anomalileriİkizden ikize transfüzyon sendromuÇoğu durumda altta yatan bir neden neden önemlidir? Amniyon sıvısı pekçok sistem için olduğu gibi bebeğinizin akciğer gelişimi için de önemlidir. Sıvının uzun süre az olması akciğerlerin yetersiz gelişimine neden olabilir. Ayrıca oligohidramniyosa yol açan problemler çok daha önemli olabilir. Öte yandan sıvı azaldığında bebek için hareket edecek alan da azalır. Kordon sıkışabilir ve bebek normal doğumu tolere nelerdir? Genelde oligohidramniyos herhangi bir bulgu vermez ve ultrasonda sıvı kaçağı varsa bu önemli bir bulgudur. Tanı sadece ultrasonografi ile amniyotik indeks adı verilen ölçümün 5’den az olması ya da en geniş amniyon sıvı cebinin uzunluğunun 1 santimetreden kısa olması tanı koydurucu takip ve ultrason izlemiAmniyoinfüzyon- Bazı durumlarda özel bir sıvı ince bir iğne yardımıyla amniyon kesesi içine verilebilir. Bu deneysel bir uygulamadır, rutin bir uygulama Bebeğin tehlikede olduğu durumlarda gebelik yaşı uygun ise doğum anne adayının sıvı alımının arttırılmasının olumlu etkilerinin olabileceğine yönelik çalışmalar vardır.
Gebelik söz konusu olduğunda bahsi geçen uzuvlardan birisi nasıl ki plasenta ise bir diğeri de amniyon kesesidir. Her gebelik kontrolünde doktor, amniyon kesesini de kontrol eder. Çünkü amniyon kesesinin büyümesi, gelişmesi, bulunduğu yer, yapısı ve daha pek çok husus doktorun gebeliği değerlendirmesi açısından önem taşımaktadır. Peki, nedir bu amniyon kesesi, ne işe yarar, nasıl bir yapıya sahiptir? Amniyon kesesiGörsel Kaynak Amniyon kesesi nedir? Anne rahmindeki bebeğin rahim içinde yerleştiği içi sıvı dolu keseye amniyon kesesi denir. Amniyon kesesi; gebelik için hayatidir. Çünkü hem bebek hem plasenta hem de amniyotik sıvı amniyon kesesinin içindedir. Amniyon kesesinin içinde bulunan amniyotik sıvı bebeği soğuk, sıcak ve basınç gibi olumsuz koşullara karşı korumakta, hem amniyon kesesi hem de amniyotik sıvı bebeğe hareket kolaylığı sağlamaktadır. Plasenta ve amniyon sıvısı Plasenta ve amniyon sıvısı bir gebelikte anne rahmindeki bebeğin yaşam için yardımcısı ve koruyucusudur, bebeğin geliştiği ve geliştirdiği bir ortamdır. Plasenta anne ve bebeğin dolaşım sistemlerini birbirinden ayırır, gerekli maddelerin bebeğe geçmesini sağlarken, bebeğin atıklarının anne yoluyla vücut dışına atılmasını sağlar. Amniyon sıvısı ise genellikle bebeğin idrarıyla oluşur ve bebeğin bulunduğu ortamdaki hareketlerini kolaylaştırır, dış etkilerden koruyucu bir ortam sağlar. Hamile kadının rahminin içi, bebeği koruyan amniyon sıvısı ile kaplıdır. Bu amniyon sıvısı sayesinde bebek anne karnında gelişir ve rahatça hareket edebilir. Bebeğin annesinin rahminde su içmesi ve idrarını çıkarması amniyon sıvısının dengesini, yani bebeğin ihtiyacı olacak seviyede olmasını sağlar. Bazı vakalarda ise bebek olması gerekenden daha az idrar yaptığı için amniyon sıvısı gereğinden az olabilir. Aynı şekilde bebeğin su içmesini etkileyen durumlarda ise amniyon bu sıvısı gereğinden fazla olabilir. Aynı zamanda bebeğin suyunun doğumda gelmesi gerekirken erken gelmesi, yani Erken Membran Rüptürü, bebeğin oksijensiz kalması, yani Fetal Hipoksi gibi sorunlar da amniyon sıvısının azalmasına sebep olur. Bir de anne rahmindeki bebekte görülen bazı böbrek hastalıkları da amniyon sıvısının gereğinden az olmasına, hatta hiç sıvı kalmamasına bile sebep olabilir. Besin maddelerini anneden alabilmek için, embriyo hücrelerinin bir kısmı plasentayı oluşturur. Plasenta anneyle bebek arasındaki besin, oksijen ve diğer maddelerin alışverişini sağlayan yapıdır. Plasenta anne ve cenine ait iki dolaşım sistemini kusursuzca ayırır. Gazlar, besin maddeleri ve atıklar anne ve ceninin kanları arasında değiş tokuş edilir. Plasenta yeni hücre gruplarının yani dokuların oluşması için gerekli olan besinleri ve oksijeni seçerek bebeğe taşırken, atık maddeleri ayırarak annenin vücuduna gönderir. Gebelik için gerekli hormonları salgılar. Rahimdeki embriyo, annenin dokularıyla her açıdan çok yakın bir bağlantı içindedir. Plasenta, annenin kanında bulunan savunma hücrelerinin embriyoya geçmesini engelleyen özel bir tasarıma sahiptir. Annenin kanından gelen oksijen, besin maddeleri ve mineraller çok ince aralıklardan geçerek embriyoya ulaşır. Ancak annenin savunma hücreleri daha büyük oldukları için bu aralıklardan geçmeyi başaramaz ve embriyoya ulaşmaz. Amniyon sıvısının kaynağı nedir? Amniyon kesesi, gebeliğin üçüncü haftasından itibaren embriyonun üstünde çok küçük bir boşluk olarak ortaya çıkar. Her geçen gün kademeli olarak büyüyerek fetüsün etrafındaki su kesesi oluşur. Bu kesenin içini dolduran amniyotik sıvı temelde keseyi oluşturan zarlardan ve gebeliğin dördüncü ayından itibaren böbreklerin çalışmaya başlaması ile fetüsün idrarından oluşmaktadır. Amniyotik sıvının büyük bir bölümü, yaklaşık % 97 – 99’u su ve mineral tuzlarından meydana gelmektedir. Bununla birlikte amniyosentez yapıldığında incelenen fetüsün deri hücreleri, bakteri öldürücü özelliği olan proteinler, fetüsün derisini kaplayan beyaz salgı olan verniks ve hatta tüyler de geri kalan kısmı oluşturmaktadır. Amniyon sıvısının görevleri nelerdir? Fetüsün gelişimi için gerekli olan koruyucu ve düşük dirençli ortamı sağlar. Fetüsü anne karnında başına gelebilecek travmalardan korur. Göbek kordonunun fetüs ve uterus arasında sıkışmasını önler. Fetüsü enfeksiyonlara karşı korur. Fetüsün akciğer, kas iskelet sistemi ve gastrointestinal sisteminin gelişimi için bazı büyüme faktörlerine sahiptir. Amniyon sıvısının miktarı Amniyon sıvısının miktarı bebeğin büyüme hızıyla paralel olarak artmaktadır. Bu bağlamda gebeliğin 12. haftasında yaklaşık 50 mililitre olan bu sıvı, 16. haftada 250 mililitre, 20. haftada 400 mililitre, 32. haftada 800 mililitre civarındadır. Ultrason muayenesinde amniyon sıvısının miktarı “Amniyotik Sıvı İndeksi” ölçümü ile veya uzman gözüyle yaklaşık olarak değerlendirilmektedir. Amniyon sıvısının da fetüsle birlikte mutlaka değerlendirilmesi önemlidir. Çünkü bu sıvıda izlenen normal dışı bir artış ya da azalma gebelikle ilgili bir soruna işaret olabilir. Amniyotik Sıvı İndeksi ölçümü değerleri Ultrason muayenesinde amniyotik sıvı değerlendirilmesinde dört kadranda bulunan dikey cepler ölçülür ve toplanır. Bu şekilde amniyon sıvının miktarı ve yeterliliği hakkında karar verilir. Amniyotik Sıvı İndeksi ölçümünde 0 ve 50 mm arasındaki değer oligohidramniyos, 51 ve 250 mm arasındaki değer normal, 250 mm’den yüksek değer ise polihidramniyos olarak adlandırılır. Oligohidramniyos nedir, ne anlama gelir? Amniyotik sıvı indeksinin 50 mm’ den az olması oligohidramniyos olarak tanımlanır. Bu durumda; bebekte idrar oluşumunu engelleyen anomaliler, amniyon sıvısı zarının delinmesi, açılması, amniyosentez yapılmış olması, nadiren de anneye veya plasentaya bağlı olumsuz faktörlerin söz konusu olması olasıdır. Oligohidramniyos, gebeliklerin % 0,5–8 inde görülmektedir. Polihidramniyos nedir, ne anlama gelir? Bebeğin amniyon sıvısının normalden fazla olması polihidramniyos olarak adlandırılır. Tanısı ultrason muayenesi ile konur. Amniyon sıvısının ultrason muayenesi ile gözlenmesiyle veya ölçümüyle Amniyotik Sıvı İndeksi AFI belirlenmektedir. Amniyotik sıvı indeksi 250 mm’ den fazla olduğunda polihidramniyostan bahsedilir ve anne adayının karnında gerginlik, şişkinlik oluşur, Preeklampsi gebelik zehirlenmesi, erken membran rüptürü su – amniyon kesesinin erken açılması erken doğum, ablasyo plasenta gibi sorunlar polihidramniyos vakalarında daha sık görülür. Amniyotik bant nedir, ne anlama gelir? Amniyon kesesi ve amniyon sıvısı ile ilgili her bir olağan dışı durum anne rahmindeki bebek için hayati önem taşımaktadır. Bu bağlamda bazı gebeliklerde ultrason muayenesinde amniyon sıvısında bant şeklinde oluşumlar görülebilir. Kadının daha önceden geçirdiği operasyon, kürtaj ve enfeksiyonlar bu tür bir oluşuma sebep olabilir. Amniyotik bant, nadiren gebelikle ilgili sorunlara neden olabilir. Çoğunlukla ilk haftalarda görülür ve gebeliğin ilerleyen haftalarında kaybolabilir. Bununla bağlantılı olarak “Amniyotik Bant Sendromu” da bebeğin gelişimi sırasında bu tür bantlar ile bebekte yapısal sorunların birlikte görülmesidir. Yine bu risk de çok düşüktür, nadiren görülür. Fetüs amniyon sıvısını yutabilir mi? Rahimdeki bebek amniyon sıvısının içinde yaşamaktadır ve evet, bu sıvıyı yutabilmektedir. Fetüsün amniyon sıvısını yutması gayet normal ve sorunsuz bir durumdur. Fetüs, amniyotik sıvıyı yutar ve idrar olarak dışarı atar. Bu sayede de sıvı sürekli olarak yenilenir. Gebeliğin 4. ayından itibaren fetüs tarafından yutulan amniyotik sıvı sindirim ve solunum sisteminde bolca bulunmaktadır. Vücuttaki bu sıvının bir kısmı idrara dönüşür, bir kısmı da bağırsak tarafından emilerek bebeğin kanına geçer. Kandaki sıvı da plasenta yardımıyla annenin organizmasına taşınmaktadır.
Bebeğin hamilelik süresi boyunca anne karnında korunarak yaşamasını sağlayan berrak ve steril sıvıya amniyon sıvısı denir. Amniyon sıvısı, bebeğin anne karnındayken rahatça hareket etmesini sağladığı gibi dışarıdan gelecek darbe ya da diğer tehlikelere karşı da bebeği korur. Amniyon sıvısının bir özelliği de 37 derecede sabit kalarak fetüsü yazın sıcaktan kışın da soğuktan korumasıdır. Anne karnındaki hayati sıvı olarak geçen amniyon sıvısı ile ilgili tüm detayları haberimizin devamında bulabilirsiniz.. Amniyon sıvısının kaynağı nedir? Hayatın üçüncü haftasından itibaren embriyonun üstünde çok küçük bir boşluk olarak ortaya çıkar. Kademeli olarak büyüyerek fetüsün etrafındaki su kesesi oluşur. Bu keseyi dolduran amniyotik sıvı esas olarak keseyi oluşturan zarlardan ve dördüncü aydan itibaren böbreklerin çalışmaya başlaması ile fetüsün idrarından oluşur. Amniyotik sıvının büyük bir kısmı %97 – 99'u su ve mineral tuzlarından oluşur. Bunun yanı sıra amniyosentez yapıldığında incelenen fetüsün deri hücreleri, bakteri öldürücü özelliği olan proteinler, fetüsün derisini kaplayan beyaz salgı olan verniks ve hatta tüyler geri kalan kısmı oluşturur. Bebek bu suyu yutabilir mi? Evet, bu tamamen normaldir. Amniyotik sıvı fetüs tarafından yutulur ve idrar olarak atılır. Bu da sıvının sürekli yenilenmesini sağlar. Dördüncü aydan itibaren fetüs tarafından yutulan amniyotik sıvı sindirim ve solunum sisteminde bol miktarda bulunur. Bu sıvının bir kısmı idrara dönüşürken bir kısmı da bağırsak tarafından emilerek kana geçer. Bu da plasenta yardımıyla annenin organizmasına taşınır. Amniyotik sıvının miktarı değişir mi? Sıvının miktarı bebeğin kilosunun artması ile birlikte yükselir. Yedinci gebelik haftasında 20 ml olan sıvı miktarı, 30. – 32. haftalar arasında tepe noktası olan 1 litreye ulaşır. Sonrasında 38. haftaya kadar biraz azalır 800 ml olarak doğuma kadar sabit kalır. Sıvının fazla olması nelere yol açar ve nasıl tedavi edilir? Ultrasonda bebeğin etrafında görülen siyah kısımlar amniyotik sıvıdır. Hamilelik başlangıcında fetüs bu sıvının içinde serbest yüzerken sonlara doğru ağırlığının artması ile amniyotik sıvı bebeğin etrafından cepçikler olarak görünür. Sıvı miktarının normal olması bebeğin sağlıklı olduğunu gösteren önemli bir belirtidir. Fazla miktarda amniyotik sıvı olabilir. Amniyotik sıvı miktarında dönem dönem değişiklikler olabilir. Bu durum gebeliğin gelişimi açısından bir sorun yaratmaz. Sıvı miktarının rahim boyutlarına göre fazla arttığı durumlarda 2 litre veya daha fazlası durumlar endişe vericidir. Bu duruma polihidramniyos adı verilir. Bu durum sıvının fazla üretilmesine bağlı olabileceği gibi, fetüs tarafından yetersiz üretime de bağlı olabilir. Anneye bağlı sebeplerden en sık rastlanılanları diyabet ve kan uyuşmazlığıdır. Bu durumda sıvının fazla salgılanması söz konusudur. Bazen de bebeğin yutmasına engel olan yemek borusu ve mide çıkışındaki darlıklar da sıvının emilmesini engelleyerek hidramniyosa neden olabilir. Hidramniyos rahimde fazla gerilmeye neden olarak doğum sancılarını başlatarak erken doğuma yol açabilir. Bu riski engellemek için bazen ilaç tedavisi yeterli olmakta. Ancak bu tedavinin yeterli olmadığı durumlarda sıvının bir iğne yardımıyla boşaltılması gerekmekte. Sıvının az olması nelere yol acar ve nasıl tedavi edilir? Tersine sıvı miktarı az olabilir. Amniyon sıvısını azlığına oligohidramniyos denir. Bu durum bebeğin sağlığını ciddi anlamda tehdit eder. Oligohidramniyos bebekte anomalilere özellikle böbrek anomalilerine veya plasenta yetmezliklerine bağlı olabilir. Bazen de su kesesinin farklı edilmeden açılması veya kesenin sızdırması ile ortaya çıkar. İçinde bulunulan döneme ve nedene göre gebeliğin devamı konusunda karar verilir. Erken dönemde ortaya çıkan oligohidramniyos bebeğin akciğer ve ekstremite gelişimi ciddi olarak etkileneceğinden gebeliğin sonlandırılması gündeme gelebilir. Geç dönemde ortaya çıkan oligohidramniyos genellikle plasenta yetmezliğine bağlı olduğundan çoğu zaman bebeğin hayatta kalabileceği dönem geldiği andan itibaren doğumun gerçekleştirilmesi düşünülebilir. Amniyosentez nasıl yapılır? Amniyosentez işlemi esnasında çok ince bir iğne ile bebeğin içinde yüzdüğü amniyon kesesine girilir ve sıvı çekilir. İşlemden önce detaylı bir ultrason incelemesi yapılarak bebeğin durumu ve pozisyonu değerlendirilir. Daha sonra amniyosentez için uygun bir alana karar verilerek hazırlıklara başlanır. İşlem sırasında iğnenin bebeğin plasentasından geçmeyeceği bebekten uzakta bir bir alan bulmak önemlidir. İşlemden önce hamile kadın ultrason masasında sırtüstü uzanır. İğnenin girileceği alan antiseptik solüsyonlar ile temizlendikten sonra karın steril örtü ile örtülür. Bir doktor ultrason ile işlemi gerçekleştirecek olan doktora rehberlik eder. İşlem tek kişi ile yapılacak ise özel tasarlanmış ultrson guide'ları kullanılmalıdır. İşlemi yapacak olan kişi ultrason görüntüsü altında iğneyi karın üzerinden yerleştirir ve önce karın katlarını daha sonra rahim kasını geçerek amniyon kesesine girer. İğnenin ucunu ultrasonda gördükten sonra arkasına bir enjektör takarak yaklaşık 20 mililitre sıvı aşamada bebeğin tüm amniyon sıvısının miktarı yaklaşık 200-300 mililitredir. Alınan sıvının kanlı olmaması gerekir. Yeterli miktarda sıvı alındıktan sonra iğne tek bir hamlede çıkarılır ve işlem tamamlanmış olur. Alınan sıvıyı bebek 1-2 saat içinde yeniden üretir. Daha sonra ultrasonografi ile bebek ve kalp atımları yeniden değerlendirilir. Hasta 10-15 dakika dinlendirildikten sonra evine gönderilebilir. Alınan sıvı oda sıcaklığında muhafaza edilerek laboratuara gönderilir. Tüm işlem 1 - 2 dakika kadar sürer. Çok içmek sıvı miktarını arttırır mı? Amniyon sıvısının miktarı direkt olarak annenin susuzluğu ile bağlantılı değildir. Amniyon sıvısı nasıl enfekte olur? Bu çoğu zaman vajinal veya idrar yolları enfeksiyonlarına bağlı olarak gelişir. Bazen de listeriyoz gibi anne kanında bulunan bakteriler enfeksiyona sebep olabilir. Amniyon sıvısının rengi değişebilir mi? Amniyon sıvısının rengi normalde berraktır. Renginin bulanık veya yeşilimsi olduğu durumlarda bebeğin dışkısını yapması söz konusudur. Bu durum çoğu zaman bebeğin rahim içindeki beslenmesinin bozulduğu anlamına gelir. Doğum esnasında veya doğuma yakın fark edilen bu durum doğumun hızlandırılmasını gerektirebilir. Amniyon sıvısında kan olması durumun nedeni ise plasentanın erken ayrılması olabilir. Anne ve bebek için çok büyük tehlikeler yaratabilecek bu durumlarda derhal hastaneye başvurmakta fayda vardır.
Amniyon sıvısı yeni bir buluştur. Amniyon sıvısı olması gerekenden az ise bebeğin sakat doğma riski oluşur. Bazen de zorunlu kürtaj gerekir. Amniyon sıvısının artması için havuç suyu içilmelidir. İlk üç dört gün günde iki defa, sonraki günler günde bir bardak havuç suyu içilmelidir. Amniyon sıvısı nedir ? Anne karnındaki bebeğin yüzmekte olduğu sıvıya amniyon sıvısı denir. Amniyon sıvısı hamileliğin ilk aşamalarında annenin kanının süzülmesi ile oluşmaktadır. Gebelik 3 aya ulaştığında bebeğin hücreler arası sıvısı cildinden dışarı çıkarak amniyon sıvısını destekler. Bebek cildinden sıvı çıkışı 20. haftaya kadardır. 20. Haftadan itibaren bebeğin derisi kalınlaşacağı için amniyon sıvı bebekten sağlanamaz. 20. Hafta ile doğum arasındaki zamanda amniyon sıvısı önemli derecede bebeğin idrarından oluşur. Amniyon sıvısı ne işe yarar ? Amniyon sıvısı 12. Haftadan itibaren anne karnındaki bebeğin idrarından üretilir ve yetişkinlerinki gibi böbrekten oluşmaz, bebekteki atık maddelerin plasenta tarafından süzülmesiyle oluşur. Steril bir sıvıdır. Amniyon sıvısı bebeği yastık görevi yaparak dış etkenlerden çarpma vs korur. Bebeğe yer çekimsiz ve rahat hareket edebileceği bir ortam sağlar. Bu sayede bebeğin kas-iskelet sistemi gelişir. Bebek bu suyu azar azar yutar. Amniyon sıvısı bildiğimiz idrar gibi değildir, steril ve kısmen besleyici bir sıvıdır. Ayrıca bebeğin vücut ısınsı dengede tutar. Bu sıvı hamileliğin başlangıcından itibaren miktar olarak artmaya devam eder ve 33. haftaya kadar miktarı haftada miktarı sabitlenir. Yani üretilmesiyle azalması dengeye gelir. Amniyon sıvısı neden azalır ? Eğer idrar yapımı bozuksa, zarların yırtılıp su gelmesi yaşandığında amniyon sıvısı azalır. Amniyon sıvısı neden olağandan fazla artar ? Bazı durumlarda ise amniyon sıvısı gereğinden fazla artar. Bu durumlar; Gebelik şekeri Yemek borusu tıkanıklığı Bebeğin bu sıvıyı yutmaması, gibi durumlardır. Amniyon sıvısının akciğer gelişimine etkisi Bebek amniyon sıvısını yutarken bir az da akciğerlerine çeker. Amniyon sıvısının sindirim sistemine ve solunum sistemine alınması bebek için yararlıdır ve gelişiminin bir parçasıdır. Amniyon sıvısının az olması veya akciğerlere alınamaması halinde akciğer gelişimi yavaşlamakta veya durmaktadır. Doğumdan önce çok erken su gelirse akciğer gelişimi drumaktadır. Etiketler amniyon sıvısı nasıl artırılır ibrahim saraçoğlu amniyon sıvısını artırmak için havuç suyu amniyon sıvısını artırmak için ne yapılmalı
amniyon sıvısını artırmak için havuç suyu